29 Ağustos 2007 Çarşamba

Giydirilmiş Roller

Öğrenci ve evlat yetiştirmede alternatif ve geçerli bir yol

Öğretmenlik (tabi ki ana-babalık da), değişen aile yapısına, yükselen toplumsal değerlere(!), değişip modernleşen okul binalarına karşın değişmeyen müfredatlara, okul dışında İnternet aracılığıyla dünya ile bağlantı kuran öğrenciyi sınıfta hala edilgin tutan sisteme ve bilinen biinmeyen birçok nedene bağlı olarak gitgide "zor zenaat" olmaya başladı.

Öğretmenlerden (ana-babalardan) öğretimin yanında, kendininkilere benzemeyen, kendine has değer ve ihtiyaçlarla karşılarına gelen öğrencileri (evlatlarını) etkiliyerek (ne ile?) onları özgüvenli, kendi sorunlarını çözebilen, yaratıcı, özdenetim yapabilen, sorumluluk duygusu gelişmiş, RUH SAĞLIĞI yerinde, atılgan bireyler olacak biçimde eğitmeleri de bekleniyor.

Bu beklentiyi öğretmenler (ana-babalar) nasıl gerçekleştirecekler?
Orası onların özel becerilerine kalmış!
Çünkü öğretmenler (ana-babalar) eğitimleri sırasında kendilerini bu amaca ulaştırabilecek etkili insan ilişkileri, açık ve dürüst iletişim, yapıcı çatışma çözme becerilerileriyle, kısacası etkili olmanın temel taşları olan becerilerle donatılmıyorlar.

Ana-babaların (öğretmenlerin) niyetleri aslında iyi olabilir ve çoğunun da psikologların genelde "patolojik" ya da "hasta" diye etiketledikleri türden olmadıklarını biliyorum.
Ancak şunu kesinlikle ifade edebilirim ki bilgisizler (buna ben de dahilim).
Eğitimsiz demek istemiyorum; çünkü babaların çoğu başarılı birer mühendis, öğretim görevlisi, avukat, doktor, politikacı ve iş adamı olabilir.
Annelerin çoğu da yüksek eğitim almış iş ve ev kadını olabilir ama eğitimleri onlara etkili insan ilişkileri, kişiler arası dürüst iletişim, yapıcı çatışma çözme becerileri konusundaki en temel bilgileri bile verememiştir.
Hemencecik kendileri olmaktan sıyrılıp toplumun onlara empoze ettiği rollere bürünüyorlar (insan iken bir anda öğretmenlik, hocalık, analık, babalık, patronluk numaraları).

Pekala onlara bu beceriler öğretilebilir mi?
Cevabım, kesinlikle evet.
Tek şartı var. Değişimi istemek.

Açıkça gördüm ki, öğretmenlerin, ana-babaların çocukları yetiştirirken yardıma ihtiyaçları var.
Öğretmenlerin, ana-babaların bir bölümü EAE ve EÖE alarak bu şansı yakalayabilirler.
Çünkü öğretmenler çocukların diğer ana-babası, ana-babalar ise çocukların diğer öğretmenleridirler.
Bu koskoca gerçek herkesin gözünden kaçıyor.

EAE ve EÖE almakla soyut birtakım tavsiyeler yerine işlerini kolaylaştıracak, işlerliği denenmiş yeni beceriler sunuyorum.
Bu beceriler yardımıyla "giydirilmiş rollerden" sıyrılıp çocuklarıyla "kendileri" olarak iletişim kurabilecek ve onlar üzerindeki etkilerini artırabileceklerdir.

Bu yöntemi kullanan öğretmen ve ana babalar EAE ve EÖE'nin çocuklardan çok kendileri üzerindeki etkisini önemsiyorum.
Çünkü bu yöntemi kullananlar çocukların tüm sorunlarını üstlenmekten vazgeçtiklerini, daha kabul edici bir kişilik edindiklerini, iyi bir dinleyici olduklarını ve 12 iletişim engelini kullanmadıkları için öğrenciler ve evlatları tarafından saygı görüp dinlenildiklerini, bu nedenle de öğretme ve eğitme verimlerinin arttığını ve öğretmenliği, hocalığı ve ana-babalığı artık severek yaptığımı ve yaptıklarını, yapacağınızı kesinkes biliyorum.

EAE ve EÖE ile öğretmenlik ve ana-babalık artık "zor zenaat" olmaktan çıkıp zevkli bir uğraş oluyor.

EAE: Etkili Ana-Baba Eğitimi
EÖE: Etkili Öğretmen Eğitimi

Saygılarmla
Selamlar (Selami)

Hiç yorum yok: