14 Ağustos 2007 Salı

Hiç Dostunuz Var Mı?

Dostluk ile arkadaşlık karıştırılmamalı

Bu pazar dostluk kriterlerini irdeleyen bir yazı okudum.
Benim hissiyatıma muvafık geldiği için sizlerle de paylaşmayı uygun gördüm.

"Bir dostunuz varsa şanslısınız. İki dostunuz varsa çok şanslısınız.
Üç dostunuz varsa bir yerde yanılıyorsunuz, durun dostlarınızı yeniden gözden geçirin.
İnsan ilişkisinin varacağı şahika dostluktur.
Dostluk duru, sağlıklı ve kıymeti çok yüksek bir ilişkidir.

Nedir dostluk? Dostla kurulan ilişki!
Peki öyleyse; "dost" kimdir?

Yanında çırılçıplak kalacağınız kişi!
Kast ettiğim çıplaklık "mecazi" anlamda.
Dost hiç bir gizemin ardına sığınmadan yanında yüreğinizi açtığınız kişidir.
İnsan doktorun yanında fiziki yönden ne hissederse dostunun yanında da duygusal açıdan öyle hisseder.
Nasıl doktor sizi yargılamadan, hakkınızda hüküm üretmeden, sadece onu iyileştirmeyi düşünürse; dost da sıkıntınız, derdiniz, ayıbınız, vukuatınız, kabahatiniz, hatta suçunuz karşısında sadece onunla nasıl baş edebileceğinizi düşünür.

Nasıl, bir doktora en mahrem derdinizi onun teşviki ile utanmadan bütün detayı ile anlatmak durumunda kalırsanız, dosta da gönlünüzün en sıkışık kösesindeki en utanılacak, en sıkılacak, en çok acıyan, en çok bağırtan, en çok hırslandıran duyguları kendiliğinizden anlatırsınız.

Yanında hüngür hüngür ağlar, katıla katıla gülersiniz.

Dost sizi SADECE DİNLER, yaranızı yalar ve sizin iyileşmenizden başka bir şey bilmez.

Sizi yargılamaz, mahkum etmez, suçlamaz, yaranıza tuz basmaz.

Kızar, azarlar, hatta bağırır ama asla sizi kırmaz.

Dost kirli çamaşırınızı yanında değiştirdiğiniz kişidir.

Bir düşünün, bunu kolay kolay en sevdiğiniz kişi yanında bile yapamazsınız.

Ancak unutmayın; dostluk KARŞILIKLIDIR.
Yukarıda yazılanları siz de ona uygulayabiliyorsanız, o da sizin yanınızda "çıplak" kalabiliyorsa, dostluk işte o zaman dostluktur.
Dostluk tek taraflı olmaz.
Olursa, karşınızdaki saf bir kişidir.
Çok yakında uyanıp, size fena halde kızacaktır.
Kendisini aldatılmış hissedecektir.

Bu kadar zor bir ilişkiyi çok zor kurabileceğiniz için "dost" bulmak gerçekten zordur.
Sayısı bir-ikiyi aşıyorsa, siz büyük ihtimalle "arkadaşlık" ile "dostluğu" ayırt edemiyorsunuz demektir.

Üstelik, dost postu altında bir sürü tilki dolaştığı için en tehlikeli "arkadaşlar" size kolayca dost olduklarını söyleyenlerdir."

Bu yazıya benim ekliyeceğim bir husus var.
Bence dostlukların en mükemmeli belli birkaç yıldan (10-15) sonra eşinizle "dost" olabilirsiniz.
Eşinizle sonradan "dost" olmanın tadının anlatılması çok zordur.
Doyumu olmayan bir tattır.
İşte dünyanın en talihli insanı olan "ben" yukarıda anlatılanlara harfiyyen uyan iki "dost"a sahibim.
Birisi 20 yıldır "dostum" olan eşim, ötekisi ise... onu demiyeceğim.

Hakiki dostluklar kurabilmeniz duasiyle...

Selamlar
Selami

Hiç yorum yok: