31 Mart 2007 Cumartesi

Bir Öğretmene Cevap

Feragat zor şartlarda çalışmayı gerektirir

"Merhaba sayın hocam ben yeni mezun fizik öğretmeniyim. Öğretmenlikte ilk tecrübem, milli eğitimde çalışıyorum. Yazınızı okudum doğrusu çok etkilendim.
Bu konuda müsaade ederseniz hocam ben de düşüncelerim çerçevesinde yorum yapmak istiyorum. Dediğiniz gibi öğretmenlik mesleğinin kutsal bir meslek olduğu şüphesiz bir gerçek ve herkesce de bu böyle ama günümüz döneminde yeni mezun olan ben ve mezun arkadaşlar açıkcası sağlıklı düşünemiyoruz. Günümüz devlet yönetimi ve ekonomisi bizleri çaresiz bırakmakta. Mutlak ki öğretmenlik mesleğinin maddi durumu, yapacağımız kutsal görevle bağdaştırılmamalı. Ama insan yüksek öğrenim gördükten sonra rahatça iş bulup ve orta düzeyde bir yaşam istemek de doğal olarak hakkımız olduğunu düşünüyoruz ve bunlara ulaşamayınca da yapacağımız işe dört elle sarılamıyoruz. Bu düşüncelerim hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum hocam saygılar..."

Sayın meslekdaşım, evvela bugünün şartlarında bu göreve talip olmanız sevindirici bir durum. Sizi tebrik ederim.
Yazdıklarıma ilgi duymanız yüklendiğim misyon açısından beni çok memnun etti.
Sorularınıza vereceğim cevap sayfalarca yer tutar.
Siz internette (pedagoji) kısmına da bakarak düşüncelerinizle ilgili sorularınıza kısmen cevap bulabilirsiniz.
Bilhassa "Patron öğretmenlikten, lider öğretmenliğe" yazımı dikkatli bir biçimde içe dönük olarak okuyun.

İnanıyorum ki her birimiz iç barışımızı sağlamak, böylelikle de mutluluk ve neşe kazanmak için aynı potansiyele sahibiz.
Zengin ya da yoksul, eğitimli ya da eğitimsiz, siyah ya da beyaz, Doğu'dan ya da Batı'dan olsak da, potansiyelimiz eşittir.
Hepimiz zihinsel ve duygusal olarak aynıyız. Önemli olan zihinsel ve duygusal benzerliğimizdir.

Bizlere iç güç ve sükunet getiren olumlu duygularla birlikte, sıkıntılı hisleri de paylaşırız.
kendi potansiyelimizin farkında olmanın ve bunun öz güvenimizi uyandırmasının bizler için önemli olduğunu düşünüyorum.

Bazen her şeyin olumsuz taraflarını görüp umutsuzluğa kapılırız. Bence bu YANLIŞ bir bakıştır.

Size tavsiye edecek hiçbir mucizem yok.
Fakat sürekli bir çabayla zihnimizi eğiterek, zihinsel algı ve tavırlarımızı değiştirmemiz mümkündür.
Bu da hayatımızda gerçek bir değişiklik yaratabilir.
Olumlu bir zihinsel tavrı geliştirebilirsek, düşmanlıkla kuşatılmış olduğumuzda bile iç barıştan mahrum kalmayız.

Maddi yararlar ve paranın sorunlarımızı çözebileceğini beklemenin yanlış olduğunu düşünüyorum.
Olumlu bir şeyin yalnızca dışardan bir etkiyle oluşabileceğine inanmak gerçekçi değildir.
Elbette maddi durumumuz bizim için önem taşır ve bize yardımcı olabilir.
Fakat içsel ve zihinsel tutumlarımız da, daha fazla olmasa bile, aynı ölçüde önem taşımaktadır.
Bizim mutlu hayat şeklimize engel oluşturduğu için, lüks bir yaşam sürmekten uzaklaşmayı öğrenmeliyiz.

Bazen bana, insanlar arasında, maddi gelişmeye çok fazla önem verip iç huzuru ihmal etmek sanki çağımızın vebası gibi geliyor.

Ben 36 yıllık meslek hayatımda geriye baktığımda hayatımın kolay olmadığını görüyorum.
Fakat tüm bu zor yıllar boyunca (hayat zordur ve öyle de olmalıdır) başkalarını sevmek ve şefkat hakkında çok şey öğrendim.
Bu zihinsel tutum bana iç güç sağladı.
Çok sevdiğim bir şiir yüklendiğim misyonu zannederim çok iyi açıklıyor:

Uzay varoldukça,
Hisseden canlılar varoldukça,
Ben varoldukça,

Yardım etmek için, hizmet etmek için,
Bulunabileceğim katkıda bulunmak için,
Asla vazgeçmeyeceğim.

İlgine teşekkür eder, uzun ve zor görevinde muvaffakiyetler dilerim.

Ağabeyiniz Selami Penbe
Karaman Bifa I İ.Ö.Okulu Sınıf Öğretmeni

Hiç yorum yok: