14 Mart 2007 Çarşamba

Annemin Üzümü

Hayatımız şekerli mi yoksa kıtlamalı çay gibi mi olsun?

"Bir akşam annemle birlikte okuldan eve dönüyorduk. Evde ikimiz vardık. Babam çiftlikteydi. Ben ilkokuldaydım.
Annem, Erzurum TicaretLisesinde edebiyat öğretmeniydi. Annem köfte ve makarna yapacaktı.

Yarım kilo kıyma alalım dedi. Son anda yarım kilo kıyma yerine dörtyüz gram kıyma almaya karar verdi.
Yüz gram kıymanın parasıyla da bir kilo siyah üzüm aldı. Böylece üç çeşit yemeğimiz oldu.

Bu durum anneme göre sıkıntı verici değil, övünülecek bir durumdu.
Yüz gram kıyma parasıyla üzüm alma tercihini yaratıcı bulduğunu keyifle anlattığını hatırlıyorum.

(Belki bu yüzden, düşük maaşla araştırma görevlisi olduğum yıllarda diğer araştırma görevlisi arkadaşlarım-haklı olarak- şikayet ederlerdi, ben etmezdim.)

Annem yüz gram kıyma parasıyla üzüm aldığında kıtlama bir yaşam tercih etmiş oluyordu, bu kıtlama yaşam tarzından memnundu.

Bunu fark ettiğinizde şekeriniz çayınıza, çayınız ise ömrünüze denk gelir.

Annem parasını kıtlama kullanmaktan hoşnuttu.
Bir zamanlar ülkemizde pahalı olduğu için şeker alamayanlar çaylarını kuru üzümle içerlerdi.
Annem de bir kilo siyah üzümle adeta kıtlama bir çay içti bu dünyada.

Sonra erken sayılabilecek bir yaşta diyabete tutuldu, çayına tatlandırıcı atmaya başladı.
Ara öğün olarak çantasında küçük bir şişe süt ve bir elma taşımaya başladı.
Ara öğünlerini atlamadığı, şekerini kontrol altında tuttuğu için de hoşnuttu.

O şimdi felçli, birlikte oturuyoruz.
Ben de bugün, hayatta olduğu için, aynı evde yaşayabildiğimiz için, çocuklarıma Yahya Kemal'den şiirler okuduğu için, eşim ve çocuklarım onunla gurur duydukları için mutluyum.

Annem felçli. Ama bizimle birlikte mutluyum.
Bu dünyada her şey kıtlama belki; insan idare etmesini bilmeli." Küçük Şeyler 2

Ne dersiniz çayları bol şekerli mi yoksa kıtlamalı mı içelim?
Yoksa miktar önemli değil de şekerin çayımıza denk gelmemesi mi önemli.

Kıtlama çay içmek, sınırlı bir insan ömrünü, mümkün olduğunca uzun bir yaşama denk getirme gayretine benzemiyor mu?
Ne dersiniz?

Hepinize kıtlama şekerli bir ömür geçirmeniz dileğiyle...

Selamlar

Hiç yorum yok: