Örnek olamıyorsak onları örneklerle tanıştıralım.
Yeniden yapılanma seferberliğinin içinde OKUmaya ayıracağımız yer daha fazla olmalı.
Öğretmenler yıllarca değişik öğrencilerle karşılaşır her seferde başka metod uygularlar. Ellerinde tecrübe verilerini değerlendirmek akıllarına gelmez.
Halbuki her HATIRADA uygulanan değişik bir yöntem onları başarıya veya başarısızlığa götürür.
Çocukluğumdan beri dayağa karşı olmuş, kendim dahil, dayak atan öğretmenleri sevmemişimdir.
Görev yaptığım okulların birinde tecrübeli bir öğretmen benimle çok ilgilendi. Uzun uzun tecrübelerini aktardı. Ben de istekle onu dinleyip sınıfımda uygulamaya çalıştım.
Eskiden yeni öğretmenler tecrübeli ve başarılı örnek alır, öğretmenleri dinlerlerdi; şimdikiler gibi egoları kaf dağında değildi.
Bana söylediği son cümle şöyleydi:
"Evladım, bütün sınıfı istediğin gibi yetiştirmek idealin olabilir.
Ancak her sınıfta bunu başaramazsın, o sınıfta bir kişiye ulaşarak EĞİTMEN bile seni mutlu etmeli.
Geleceğin Türkiye'sinde o bir kişi önemlidir."
Sonuç olarak okullarda, genç öğretmenlere rehber olacak, sohbetle onları eğitecek tecrübeli ve kaliteli öğretmenlere ve onları rehber edinecek egosu az genç öğretmenlere ihtiyaç var.
Milli eğitimde böyle bir uygulama yok. Acaba bu nitelikte alternatif okullar kurulamaz mı? ÜTOPYA mı olur? Veya biz kendimiz çocuklarımıza böyle bir eğitim uygulayamaz mıyız?
Ben öğrencilik hayatımda okumayı çok seven biriydim. Kitap alamazdım kiralık kitaplar okurdum.
Öğretmenlik yaptığım uzun yıllarda da her sınıftaki öğrencilerime okumayı sevdirmek için çok çeşitli etkinliklerle, orjinal yollarla bütün gayretimle, ümitsizliğe kapılmadan çalışmışımdır.
Fert fert bir okuma seferberliğine girelim, önce kendi gönlümüzü sonra öğrenci ve çocuklarımızın gönüllerini fethedelim.
Belki o zaman milli eğitim üzerine düşünenleri, medyamızda görev alanları ikna edebiliriz.
Eğitim üzerine okunması gerekli yeni kitapları öğretmenlerimize okutma yolları arayalım.
Maalesef, üzülerek itiraf edeyim ki en az okuyan kitle öğretmenlerdir.
Çünkü onlar kendilerini ÖĞRENMEYE değil ESKİ BİLDİKLERİNİ ÖĞRETMEYE programlandırmışlardır.
Sağlıcakla kalın. Selamlar...
Selami Penbe
Karaman Bifa I İ.Ö. Okulu Öğretmeni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder